Böyle düşünmemek gerekiyor hocam. Bu deneyler sırasında teknolojinin son harikası olan bilgisayarlar, araçlar vs. kullanılıyor. Ayrıca deneyler sırasında elde edilen bilgilerin depolanması tekrar kullanılması vs derken mühendisler 100 lerce sorun ile baş edebilecek çözümler üretmek zorunda kalıyorlar. Bu ve bunun gibi çözümler deney içerisinde bizzat bulunan bilim insanları tarafından ülkeleri ile paylaşılıyor. Böylelikle sadece fizik alanında değil diğer birçok alanda akla hayale gelmeyecek türden yeniliklerin bulunması söz konusu.

Aslında bu konuyu habertürk te bir programda bilim adamlarımız çok güzel bir biçimde tartışmışlardı. Oradan edindiğim bilgi bu yöndeydi. Yani sonuçta hiç bir şey bulunmasa bile yeni teknolojinin kullanım merkezi orası oluyor.

Küçük bir not: İşlemci firmaları en yeni bazı bilgisayar işlemcilerini bu deneyde kullanılmak üzere ücretsiz sunuyorlarmış. Nedenini sorduklarında aslında çok basit, bizlerin, yeni ürünlerimizi deneyerek, eksiklerimiz ve olması gereken yenilikler konusunda geri dönüşlere ihtiyacı var. Aslında buradaki bilimsel çalışmalar bunun için biçilmiş kaftan mealinde bir yanıt alınıyor.

Farklı bir bakış açısı olması açısından yazdım. Tam anlamıyla detaylara vakıf değilim hocam

Videoda bahsedilen şeyler gayet güzel.

YARATILIŞ KİTABI
Dünyanın Yaratılışı
BÖLÜM 1
1 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.

2 Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı`nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.

3 Tanrı, “Işık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu.

4 Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı.

5 Işığa “Gündüz”, karanlığa “Gece” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.

Valla kardeşim tam olarak ne demek istediğini anlamadım ama yanılmıyorsam hiç bir şey araştırılmasın kutsal kitaplarda ne yazıyorsa onları dikkate alalım diyorsun? İşin içine kutsal kitap kavramını soktuğun için pek cevap vermek istemiyorum forum kuralları sebebiyle.

Evet ben de gezinirken o teoriye denk geldim. Tabi ilk duyunca "Hadi len ordan, dünya düz bir tepsi ve öküzün boynuzları üzerinde, biz ona ilkokulda bile gülüyorduk" gibi bir tepki veriyorsun Sonra bir kaç video izledim. Derken o olayı gördüm ve garibime gitti.

Yani uçak acil iniş yapıyor fakat acil iniş yaptığı yer normalde gideceği yerden daha uzakta küre dünya haritasına göre.

Aşağıdaki gibi bir acil iniş oluyor:


Normal şartlarda bu acil iniş çok saçma geliyor. Çünkü acil iniş olması için asıl hedefin daha yakınındaki bir noktaya inilmesi gerek.


Bu da düz dünya teorisi haritasına göre o acil iniş
Ortadaki kırmızı nokta Alaska, acil iniş yapılan yer

bende işin şakasındayım zaten hocam

Herşey bir frekanssa ve madde yoksa, şuan baktığım monitörü ben mi uyduruyorum kafamdan? Ben ve sen bir hologramsak niye bir yerimize bir şey olduğunda acı çekeriz? Bilim adı altında izlediğim en saçma video budur herhalde.

Size öyle gelebilir. Bu sorduğunuz sorular zaten hakkında araştırmalar yapılan sorular. Öncelikle sormak için yola çıktığınız kaynak teoridir. Fakat en azından şunu biliyoruz, hiçbir şeye gerçekten dokunmadık, onu hissetmedik. Bu durumda 2. sorunuz bilimsel olarak sorulacak bir sorudur.

Sorduğunuz 1. soru daha bilimsel olarak bir kanıta sahip değildir! Teoridir. Ben kendi bilgimce cevap vereyim. "Var" dediğiniz monitör yalnızca etrafına bir dalga yayar. Beyniniz o dalgayı kendi içinde yorumlar. David Eagleman isimli nörobiyoloğun "Beyin" belgeselinde de bunu görebilirsiniz. Ki David Eagleman'in kitabı da bu senenin en iyi kitaplarından seçildi.

Etrafınızda gördüğünüz her şey ama her şey bir algıya bağlıdır. Sizin algınıza. Mesela arkanızda, hiçbir duyu organınızla farkına varmadığınız ama orada olduğunu bildiğiniz bir şey var diyelim. Mesela benim şu an arkamda tablo var. O tabloyu eğer hiçbir duyu organınızla fark etmiyorsanız, orada "tablo" olduğunu bilseniz bile o artık tablo değildir. Çünkü beyin dalgaları kendince yorumlar. Ve hiçbir duyu organımızla farkına varmıyorsak o şey bizim için tablo olamaz! He, yine herhangi bir duyu organımızla algılarsak bizim için tablo olacaktır orası ayrı. Fakat gerçekte, o şey tablo değildir. Ne olduğu meçhul. Belki bir insandır, belki bir araba, belki bir ağaç, belki bir kamyon, belki bir gezegen, belki bir ev... Bu size gerçek değilmiş gibi gelebilir. Geçmişte buna benzer solipsizm felsefesi vardı(Hala da var da, pekiştirmek için söylüyorum). Şu anda ise bu bilime aktarıldı ve kuantum fiziği adı altında, çıkan bulgularla bunu söyleyen kuantum fizikçiler var. Ki, kuantum fiziğinin şu anda en önemli kişilerinden biri olan Michio Kaku da böyle olduğunu iddia ediyor. Birçok kuantum fizikçi de bu yönde düşünüyor.

Basitçe söylemem gerekirse, 100 yıl yaşayacak birini düşünelim. Bilimsel olarak biz daha hala emeklemeye başlayacak bir bebek kadar bile bilgiye ulaşmamışızdır. Anlamamız gereken çok şey var. Özellikle de her şeyin bir dalga boyutu olduğunu anlamalıyız. Veya onun gibi bir şey olduğunu. En azından madde düşündüğümüzden ÇOK ÇOK ama ÇOK daha farklı. Çift yarık deneyinde de bu farklılık ortaya çıkmıştı, herkes şaşırmıştı. Benim söyleyeceğim, algıladığımız her şey bir yalandan ibaret. Beynimizin bize bir oyunu. Ve bizler kendi beynimizi yönetmiyoruz, beynimiz bizleri yönetiyor. Beynimizden de öte, farklı şeyler var. Mesela epifiz bezini araştırabilirsiniz, biraz araştırırsanız ve tarihi hakkında bilgi edinirseniz inanın bana her şey çok farklı gözükmeye başlayacaktır sizin için.

çok ilginç şeyler var şurada mesajım kalsın da unutmayayım akşam eve döndüğümde okuyup izleyeceğim

Hava şartlarından dolayı uçak pisti birkaç kez pas geçmiş olabilir. Havaalının üstünde iniş trafiği yoğun olabilie. Hocam dünyanın düz olduğuna inanmıyorsunuz inşallah)

Gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin Yaratandır... (Enam Suresi, 101)

İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan başka İlah yoktur. Her şeyin Yaratıcısı'dır, öyleyse O'na kulluk edin. O, her şeyin üstünde bir vekildir. (Enam Suresi, 102)

Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi, 82)

Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "Ol" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117)

O, biri diğeriyle 'tam bir uyum (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir. (Mülk Suresi, 3-4)

Görmedin mi, Allah, gökten su indirdi, böylece yeryüzü yemyeşil donatıldı. Şüphesiz Allah, lütfedicidir, her şeyden haberdardır. (Hac Suresi, 63)

Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz, bunlarda aklını kullanan bir topluluk için gerçekten ayetler vardır. (Rad Suresi, 4)

Ve aşılayıcılar olarak rüzgarları gönderdik... (Hicr Suresi, 22)

Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah'ın her şeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah'ın ilmiyle her şeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için. (Talak Suresi, 12)

Göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. Şüphesiz Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan (Gani)dır, övülmeye layık olandır. (Hac Suresi, 64)

Gaybın anahtarları O'nun Katındadır, O'ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta olmamak üzere hepsi (ve her şey) apaçık bir kitaptadır. (Enam Suresi, 59)

Bitki ve ağaç (O'na) secde etmektedirler. (Rahman Suresi, 6)

Alıntıdır:KURAN'DA YARATILI?

bizim için tek delil ve kaynak bu ayetlerdir .gerisi laf salatası